İFSAK tarafından her yıl düzenlenen İstanbul Fotoğraf Günleri, fotoğraf sergileri, saydam gösterileri, söyleşi, konferans, atölye çalışmaları ve “Değişim/Gelenek” başlıklı tematik bölümünde yer alan fotoğraf sergileri ile 2004 yılının Kasım ayı boyunca 20. kez; fotoğraf severlere fotoğrafla dolu bir ay yaşattı.
1959 yılında kurulan, Türkiye’nin önde gelen fotoğraf ve sinema derneği İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) tarafından düzenlenen, Türkiye’nin en geniş kapsamlı fotoğraf organizasyonu İstanbul Fotoğraf Günleri, 1 Kasım 2004Pazartesi günü, İtalyan Kültür Merkezi’nde yapılan bir açılışla başladı. Organizasyon yerli/yabancı fotoğrafçıların sergileri, saydam gösterileri, söyleşi, konferans ve atölye çalışmaları; artık gelenekselleşen “Fotomaraton” ve “Fotoğrafınla Gel”etkinlikleri ve “Değişim/Gelenek” temalı etkinlikleri ile Kasım ayı boyunca sürdü.
Organizasyonun çağrı metninde, Değişim/Gelenek – fotoğraf ilişkisi aşağıdaki gibi belirtilerek “Değişim/Gelenek” temasının tercih nedeni şöyle açıkladı: “Oldukça kışkırtıcı, zorlayıcı, çelişik; ancak soru ve cevapları ile sınırsız olanaklar sunabilen tematik bölüm için sözü Ahmet Hamdi Tanpınar’a bırakıyoruz: Yeni bir hayat lazım… Fakat sıçrayabilmek, ufuk değiştirmek için dahi yere basmak lazım.”
2004 yılı “Fotoğraf Günleri”nde yurtdışından konuk olan fotoğraf sanatçıları arasında; Magnum Ajansı’nın fotoğrafçılarındanRaghu Rai, “Ülkem ve İnsanları”; Ajans Vu fotoğrafçılarından Stanley Greene, “Savaştan Kesitler” çalışmaları ile yer aldılar.
Yurtiçinden ise Adapazarlı Grup 5, “Dünden Bugüne”, İzzet Keribar’ın “Anadolu 2005” sergisi,
Özer Kanburoğlu’nun “Mimariler” sergisi, Yalçın Savuran’ın “Yüzde 100” sergisi, Vedat Ozan’ın “Pat!” sergisi,Nazan Tuna’ın “Doğuda Kadın Olmak”, sergisi, Onur Çakmak’ın “Eldivensiz” sergisi, Zerrin Ünalan’ın “Ahraz” sergisi, Kenji Kawamoto’nun “Yemek Yemek” sergisi ve Lorrain Field’ın “Kanada Manzaraları/Çin Malı” N. Azeri, C.Şenol, G.Ilgaz, G.Aksoy, N.Atakan, S. Balkır, F.Özgür, S.Vardarman ve N.Polat ‘ın çalışmalarından oluşan “Değişim” sergisi, İFSAK Loris Medici Atölyesi “Alternatif Baskı Teknikleri“ sergisi, İFSAK Hüsnü Atasoy Atölyesi “İnanç” sergisi ve İFSAK üyesi 5 fotoğrafçının fotoğraflarından oluşan “İstanbul: Geçmişten Günümüze” başlıklı sergisi yer alan etkinliklerden bazılarıydı.
20. İstanbul Fotoğraf Günleri’nde Othmar Pherschy’nin fotoğraflarının yer aldığı ‘Anısına’ bölümünde, Haluk Çobanoğlu ile “Fotoğraf Editörlüğü” Atölyesi, Raghu Rai’nin dialı söyleşisi, “değişim/gelenek” üzerine gerçekleştirilen panelin yanı sıra geleneksel olarak gerçekleştirilen ‘Fotoğrafınla Gel’ ve ‘Fotomaraton’ bölümü de yer almıştır.
“Genç Bakışlar” bölümünde ise İFSAK’ın yıl içerisinde destek verdiği Çocuk Atölyeleri olan Kasımpaşa Çocuk Yuvası Çocuk Fotoğrafçılar Atölyesi, Aziz Nesin Vakfı Çatalca Çocuk Yurdu Çocuk Fotoğrafçılar Atölyesi veEğitim Gönüllüleri Vakfı Fındıkzade Eğitim Parkı Fotoğrafçı Çocuklar dia gösterileri ve BÜFOK – Boğaziçi Üniversitesi Fotoğraf Kulübü “Gece” sergisi yer almıştır.
ÜLKEM VE İNSANLARI / RAGHU RAI
Magnum Ajansı fotoğrafçılarından Raghu Rai’nin fotoğrafları Taksim Sanat Galerisi’nde 02 – 15 Kasım 2004 tarihleri arasında sergilenmiştir.
SAVAŞTAN KESİTLER / STANLEY GREENE
Ajans Vu fotoğrafçılarından ve Mayıs 2004’de İFSAK’ın konuğu olarak İstanbul’a gelen Greene’in “Savaştan Kesitler” başlıklı sergisi Tarih Vakfı Darphane-i Amire’de 24 Kasım 2004 Cumartesi günü açıldı.
1993 ve 2004 yıllarında World Pres Photo yarışmasında çeşitli dallarda 1.lik ve 2.lik kazanmış olan Greene; Liberation, Paris Match, Time, The New York Times Magazine, News-Week, Stern, Fortune, Le Nouvel ve Observateur için çeşitli zamanlarda haber fotoğrafçılığı yapmıştır. 1993 ve 2004 yılları arasında yoğun olarak Çeçenistan ve Irak’ta bulunan fotoğrafçının Perpignan’dan Arles’e kadar birçok festivalde kişisel ve grup sergilerinin yanısıra seminer çalışmaları yapmıştır.
DÜNDEN BUGÜNE / ADAPAZARLI GRUP 5
Adapazarı’nda sanat fotoğrafı konusundaki çalışmalarını önceden tek başına sürdüren Hüsnü Gürsel, İbrahim Zaman, Mümtaz Ersürer, Naci Sevinç dörtlüsünün 1962 Şubat ayında açtıkları ortak sergi ile gruplaşma başlamış, sonradan Hayri Yazıcıgil’inde aralarına katılmaları ile Grup 5adı ile resmi olmayan kuruluş oluşturmuşlardır. Grup, 1963 yılında 21-23 Haziran şenlikleri içinde Adapazarı Fotoğrafçılar Derneği ve Adapazarı Belediyesi aracılığı ile bir fotoğraf yarışması düzenledi.
1965 yılında Baha Gelenbevi’nin teşviki ve daveti ile İstanbul’da çalışmalarını sergileyen Grup 5, böylece Adapazarı dışına taşmış ve İzmit’ten sanat fotoğrafı dalında başarılı çalışmalar yapan Cemal Turgay’ı da bünyesine alarak daha hızlı bir tempo ile çalışmalarına devam etmiştir.
Grup 5, 1970 yılının Kasım ayında ise Adapazarı’nda faaliyet gösteren Grup 2 fotoğraf grubu ile birleşerek Adapazarı Fotoğraf Kulübü (AFAK) ‘ nü kurmuştur.
Grup 5‘in en büyük özelliklerinden biri, konu saptayıp bütün üyelerinin bu konu ile ilgili çalışmalar yapması ve ortaklaşa sergiler açmasıdır.
Adapazar’lı Grup 5‘in “Dünden Bugüne” başlıklı sergisi grup üyelerinin 40 yılı aşan bir süreç içinde çektikleri fotoğraflardan oluştu. Bu fotoğraflar yeni kuşakların Adapazarlı Grup 5’i tanımaları için iyi bir fırsat oluşturdu.
İFSAK ESKİ / ALTERNATİF BASKI TENİKLERİ ATÖLYESİ
LORİS MEDİCİ
Eski / Alternatif Baskı Teknikleri Nedir?
Eski / Alternatif Baskı Teknikleri; hazır bulunamayan, elde üretilmiş, sıradışı malzemeler kullanılarak fotoğraf baskısı yapılmasını sağlayan yöntemlerdir. Sözkonusu teknikler, uygulayıcılarına çeşitli renk ve dokudaki resim kağıtları üzerine, değişik dokumaya sahip ipekli veya pamuklu üzerine, hatta cam, seramik, tahta gibi sıradışı yüzeylere bile fotoğraf baskısı yapma ve içerikten bağımsız olarak görsellikte bir farklılaşma olanağı sunmaktadır.
Uygulayıcı, tamamen el emeğine dayalı olan baskı süreçlerinin hemen her aşamasında vizyonunu ortaya çıkaracak şekilde tercih kullanarak ve/veya müdahale ederek sonucu kişiselleştirebilmektedir. Bu, öznellik açısından bakıldığında, teknik olarak geleneksel yöntemlere kıyasla bariz bir fark ve üstünlüktür.
Atölye Çalışması ve Sergi
Şubat – Mart 2004 tarihleri arasında İFSAK’ta gerçekleşen ve eğitmenliğini Loris Medici’nin yaptığı atölye çalışmasında katılımcılar bazıları 160 yıllık geçmişi olan çeşitli fotoğraf baskı yöntemleri konusunda bilgilendirildiler.
Atölye çalışmasının uygulama ayağında yapılmış olan baskıları içeren sergi, İFSAK’ın malzeme, cihaz ve mekan sponsorluğu sayesinde gerçekleştirilmiştir. Sergide Cyanotype (1842), Palladiotype (1873), Vandyke (1889), Gum Bichromate (1894), Lith Baskı (1970’ler) örnekleri bulunacaktır (parantez içindeki sayı ilgili tekniğin duyuru / patentlenme yılıdır)
Katılımcılar:
Didem İz, Elif Karaman, Elif Küçükbüce, Gül Ünlügöz, Murat Gökmen, Mustafa Dığdığı, Remziye Akçay, Tuba Özden, Tülay Günay, Ufuk Teksoy, Vedat Konyalı, Yosun Denizeri ve eğitmen Loris Medici.
Loris Medici, fotoğraf ile amatör olarak ilgilenmekte olan bir bilişimcidir. Kendi kendini yetiştirmiş olan fotoğrafçı, eski / alternatif teknikler ile ilgili olarak yaklaşık 2 senedir yoğun olarak araştırma ve uygulama yapmaktadır. Lise yıllarındaki – bir yaşam kurma mücadelesi içinde kaybolan – ilk denemelerinden uzun bir süre sonra sayısal bir makine ile tekrar başlayan fotoğraf serüvenini – kendi deyimi ile “ters evrim geçirip temele dönerek” – eski / alternatif teknikler ve hatta iğne deliği kamera ile devam ettirmektedir. Loris Medici, bu iki yöntemi ve uzantıları olan fotoğraf anlayışlarını öğretmeyi ve Türkiye’de yaymayı kendine amaç edinmiştir.
Türkiye’de bir ilk olma niteligi taşıyan sergi, İFSAK 20. İstanbul Fotoğraf Günleri kapsamında Darphane-i Amire Sıra Odalar Salon 1.6’da, 6 – 30 Kasım 2004 tarihleri arasında sergilendi.
ANISINA / Othmar PFERSCHY 1898 – 1984
“Fotoğraf, çok yönlü bir ifade aracı olarak önemli bir kültürel faktör haline gelmiştir ve gündelik yaşamı ondan ayrı düşünmek mümkün değildir. Tek bir fotoğraf ne kadar çok sözcüğün yerini tutar! Hiç bir meslek onsuz edemez.”
Yukarıdaki sözlerin sahibi olan Othmar Pfershy Türkive’de uzun yıllar kaldı. Aslen Avusturva kökenli bir fotoğrafçı olan Pfershy Türkiye’de çeşitli yöreleri dolaştı ve Basın-Yayın Fotoğraf Bölümünün kuruluşunda önemli görevler yüklendi.
İlk baskısı 1936 yılında o zamanki adıyla Matbuat Umum Müdürlüğü tarafından yapılan Othmar Pferschy’nin objektifiyle Fotoğrafla Türkiye albümü, gelişmekte olan genç Cumhuriyet’i fotoğraflarla dünyaya tanıtmak ve anlatmak amacını taşıyordu.
“Fotoğrafla Türkiye” albümünden görüntülerin yanı sıra Seyit Ali Ak’ın koleksiyonunda yer alan Pferschy’nin kendi bastığı kartpostal boyutundaki fotoğraflardan oluşan sergi eski kuşakların hafızalarının canlanmasına sağlayacağı gibi yeni kuşağın Pherschy’i ve fotoğraflarını tanıması için de fırsat olacaktır.
Othmar PHERSCHY
1898 yılında Avusturya’nın Graz şehrinde doğan ve çocukluğu orada geçen Pherschy,1926 ‘da İstanbul’a geldi. Uzun yıllar kaldığı Türkiye’de çektiği fotoğraflar Türkiye’yi tanıtan albümlerde,dergilerde, kartpostallarda, pullarda ve kağıt paralarda yer aldı.
1926 yılından 1931 yılına kadar İstanbul’da Foto Français ve Weinberg’in stüdyosunda çalıştı.
1936’da Ankara’da açılan “Türkiye, Güzellik, Tarih ve İş Memleketi” adlı fotoğraf sergisinde 500 kadar fotoğrafı yer aldı.
Dönemin Matbuat Umum Müdürü Veday Nedim Tör daveti ile Ankara’ya gitti ve Matbuat Umum Müdürlüğü’nde Propaganda fotoğrafçılığı spesyalisti olarak çalıştı. Bu görevi 5 yıl sürdü. Savaş sırasında ülkesine giden Pherschy savaşa katıldı. Savaş sonrasında ise 1967 yılına kadar kalacağı Türkiye’ye geri geldi.
1984’de Münih’te öldüğünde 86 yaşındaydı. Othmar Pferschy’nin kızı Astrid von Schell halen Alanya’da yaşamaktadır.
CENNETTEN FOTOĞRAFLAR
İFSAK’ın yıl içerisinde destek verdiği Çocuk Fotoğrafçılar Atölyeleri’nden olan Aziz Nesin Vakfı Çatalca Çocuk Cenneti’nde Hüsnü Atasoyyönetiminde 2002 yılından bu yana fotoğraf çalışmaları yapılmaktadır. Bağış ve yardımlar ile kurulan gelişmiş bir S/B karanlık odası bulunan yurtta çocuklar kendi çektikleri filmleri kendileri yıkayıp basmaktadırlar. Çocukların yaptıkları çalışmalar daha önce 2003’de İFSAK’ta sergilenmiş ve 8. Saydam Günleri’nde fotoğrafseverler ile buluşmuştur.
GECE
“Gece Sergisi”, Boğaziçi Üniversitesi Fotoğrafçılık Kulübü’nün 2003 ve 2004 yılında gece fotoğraf çekmeyi öğretmek ve öğrenmek amacıyla İstanbul’un çeşitli yerlerinde düzenlemiş olduğu gezilerde ve 2004 Ocak ayında yapılan Ege Gezisi’nde çektiği fotoğraflardan oluşmaktadır. Fotoğraflarda zamanın insandan saklamaya çalıştığı yüzü karanlık ve tüm bu çabaya rağmen insanın bütün gizleri bilme isteği, ışık var.
Biz sadece deklanşöre bastık. Gece kendini, kendi istediği biçimde anlattı.
Sergi katılımcıları : Yasemin Afacan, Cem İskender Aydın, Ayşegül Güzel, Burak Köse, Soner Kurt, Sevinç Mutlu, Özgür Paksoy, Dilek Şentürk, Göktuğ Taner, Ali İhsan Uğurlu, Seda Ürgüp.
ÇOCUKLARIN GÖZÜNDEN
İFSAK’ın yıl içerisinde destek verdiği Çocuk Fotoğrafçılar Atölyeleri’nden olan Eğitim Gönüllüleri Vakfı Fındıkzade Eğitim Parkı’nda bir yıl boyunca onar kişilik üç dönem halinde yapılan fotoğraf eğitimleri Yaman Sertdemir yönetiminde gerçekleşti. Gösteri, eğitim parkı ve yaşadıkları çevreyi çocuk gözüyle gösteren fotoğraflardan oluşmaktadır.
Geçmişten Günümüze: İstanbul / İFSAK Üyeleri
İstanbul: İçinde yaşadığımız kent. Son yüzyıl içerisinde kentteki gerek nüfüs dağılımının hızla değişiminin ve gerekse mekansal değişimlerinin en çarpıcı tanıklıklarını fotoğraflar yapmakta ve gözönüne koymakta.
İstanbul’un aralarında Sultanahmet, Kariye, Boğaziçi, Sarıyer, Kadıköy, Feriköy, Kağıthane ve Kapalıçarşı olmak üzere 100 yıl kadar öncesinde Abdullah Biraderler tarafından çekilen kareleri ve günümüzdeki yansımalarını birlikte görmek oldukça etkileyici oldu.
Kelebek Mobilya özel koleksiyonunda bulunan fotoğraflardaki mekanların günümüzdeki durumlarını İFSAK üyeleriMuhsin Divan, Tufan Kartal, Murat Gökmen, Hakan Zümrüt, İbrahim Ayşıl ve Çetin Kaya fotoğrafladılar.
DEĞİŞİM
1980’li yıllardan bu yana, Türkiye çağdaş sanat ortamında fotoğraf farklı boyutlarıyla gündeme geliyor. Sanatçılar kendi işlerini oluştururken, malzeme ve ifade biçimleri arasında ayrım gözetmeyen bir tavır içinde oluyorlar. Fotoğrafı, sadece aktarımın malzemesi, anlatının illüstrasyonu ya da salt ifade aracı olarak ele alırken,hepsini de içine alacak şekilde fotoğrafik imgenin meşruluğunu, temsil olgusunu da tartışmalı kılıyorlar.
1990’lı yıllardan bu yana fotoğraf, Türk sanatçıları arasında daha da yaygınlaşan bir ifade aracına dönüşürken, fotoğrafı bir düşüncenin aktarımını taşıyan yüzey olarak görme eğilimi ağır basıyor. Sergide yer alan 9 sanatçı Gül Ilgaz, Sencer Vardarman, Neriman Polat, Nazan Azeri, Canan Şenol, Nancy Atakan, Gülçin Aksoy, Ferhat Özgür ve Sedat Balkır’ın ortak noktası 1990 kuşağı içinde yer alıp, geleneksel eğitimden yetişmiş sanatçılar olmalarına rağmen, ifade biçimleri arasında ayrım gözetmeksizin, diğer yaklaşımlarla birlikte işlerinde ağırlıklı olarak fotoğrafa yer veriyor oluşları. Çağın içinde bulunduğu hızlı değişime ifade araçlarındaki değişimle de yanıt veriyorlar.
GEZİNTİ
Kasımpaşa Yuvası Çocuk Fotoğrafçıları, Fehmi İçyer ve Nilhan Coşkun’un gönüllü katkıları ile başladı. Daha sonra 2003 yılında İFSAK Çocuk Atölyesi’ne dönüştürüldü. Her yıl yedi veya sekiz çocuğa çekim teknikleri, film banyosu ve siyah-beyaz kart baskısı teorik ve pratik olarak gösterilmektedir.
2003 yılında siyah-beyaz bir sergi ve bir gösteri yapıldı. Bu yıl ikincisi gerçekleşiyor.
Katılımcılar: Melek Ocak, Havva Nalça, Neslihan Akar, Yasemin Tufanoğulları, Mehmet Nalça, Emrecan Cankurt, Tülay Bekler, Meral Şener, Kader Şener
ANADOLU 2005
Sergi, adını, aynı başlıkla yayımlanan “ Anadolu 2005 “ takviminden aldı. Gerçekte, sergi, son 5 yıl içinde, Anadolu’nun farklı coğrafyalarında ve farklı mevsimlerde çekilen görüntülerden oluşmaktadır. Anadolu’nun güzel doğası, Anadolu insanı ve Anadolu’nun tarihi eserleri, bu serginin ana konuları arasında…
YEMEK YEMEK
“Ben pastalara bayılırım. Bu yüzden, pastayla bir ömür geçirebilirim.
Toplum ne kadar değişirse değişsin, insanlar ne kadar meşgul olursa olsun benim bunlarla hiç alakam olmaz. Bu acele niye?
Ben sadece pastaları seviyorum. Ve yiyorum durmadan, var mı benden mutlusu?”
Onun gözlerinin önünde hep sevimsiz ve makine gibi insanlar var.
Onun işi broşür dağıtmak.
Robot gibi dağıtıyor broşürleri. İnsanlar da robot gibi yürümeye devam ediyorlar.
Yaşadığının farkında olmadan günlerini böyle çalışarak geçiriyor o.
Yalnızca sevdiği şeyler için yaşamak istiyor. Tahıl yemek istiyor.
Onun için böyle işler yapıp para kazanıyor.
Nedir bizim bu mutluluk triplerimiz?
Günümüz toplumları hızla gelişmelerini sürdürmekteler ama insanoğlu için bu durum
geçerli midir acaba, günümüz insanları bu gelişimin neresindeler ?
KANADA MANZARALARI / ÇİN MALI
“Kanada Manzaraları / Çin malı” bir turizm ve manzara keşfi olarak ortaya çıktı. Uluslararası çevrelerde “Kanadalı” olarak bilinen ve ülkemize gelecek olan turistlere muhtemel gezi bölgeleri olarak sunulan dört yer gezdim ve buralardaki seramik hatıra eşyalarını inceledim. Bu hatıra eşyalarının çoğu, 3000 yılı aşkın bir süredir başka kültürler için seramik (şimdilerde plastik) hediyelik eşya yapmakta olan Çin tarafından üretilmişlerdi.
Hatıra eşyaları, hem insan emeğini hem de seri üretimi içeren ve oluşumlarında Çinli üreticilerinin kültürlerinden izler taşıyan dikkate değer biçimde yapımı kolay olmayan nesnelerdi. Aynı zamanda bu eşyaların Kanada’ya gelen ziyaretçiler tarafından satın alınıp, evlerinde sergilendiklerinde ülkeden bir anı taşımaları da bekleniyordu.
Manzaralar, turizm sezonunun dışında, bölgeleri birer turizm merkezi olarak görmeyen bir bakış açısıyla fotoğraflandılar. Turistlerin, çoğu zaman kullandığı tek kullanımlık panaromik kameraların kaydettikleri gibi görüntüler alabilmek adına 35 mm’lik formatı küçülterek kullandım. Peyzaj panelleri yekpare bir panaromik manzara sağlamıyor ama kekeme ve kendini tekrarlayan kareler, bir turistin yakalayabileceği görüntüleri gösteriyor. Bu peyzaj panelleri hatıra eşyası fotoğraflarıyla bölünerek, hep birlikte benim adlandırdığım biçimiyle “Yarıda Kesilmiş Manzaralar”ı oluşturuyor.
Son olarak, turist görüntüleri de, turizm sezonu olan temmuz-ağustos aylarında orta formatlı panaromik manzara kamerasıyla fotoğraflandılar. Bunu, manzaranın turizm sezonunda, turistlerin varlığıyla değiştiği yönündeki inancımı göstermek amacıyla yaptım.
DOĞUDA KADIN OLMAK
Çocukluğu, anasının sırtında tarla yolunda başlar. Kemirerek yediği ekmeği, güneş yanığı yüzü, çıplak ayaklarıyla her şeye meydan okur.
Hayvan gütmek tarlada çalışmak, yük taşımaktır görevi. Genç olmanın farkına varamadan bir eve gelin olur!
Ve ana olur çocuk denecek yaşta! Kız doğurursa dudak bükülür. Doğurgan değilse yerine yeni bir kadının geleceğini bilir… Örf ve adetler böyledir.
Şairin dediği gibi onların hüznü bir çeyizdir! Çileleri bir nergisdir! Ve gülerken bir dağ silsilesi taşırlar! Ve acıdan ibarettir kayıtlarımızda…
Aşık olur kavuşamaz… Aşkı yaşamak isterse cinayete kurban gider. Töreler o kadar güçlüdür ki ancak hayal kurarken özgürdür.
Ve törelerle kanar, doğudaki genç kızların hayal günahları!
Yaşamını töreler belirler. Ne zekası ne de zerafeti farkedilir. O yalnızca tarlada ve evde ağır işçidir!
ELDİVENSİZ
Attıkları çöplere bakılarak insanların ekonomik durumları hakkında bilgi sahibi olunabildiği gibi, atıkların yeniden değerlendirilmek üzere toplama şekillerine ve oranlarına bakılarak toplumlarin gelişmişlik düzeyleri hakkında bir şeyler söylemek mümkün. Bu işlem Türkiye’de büyük oranda, yoksulluğun icat ettiği yeni bir işsizlik biçimi olarak göç ettikleri şehre bir türlü eklemlenemeyen insanlar tarafından yapılıyor. Fotoğraflar bu işte çalışan insanların yaşam ve çalışma koşullarını anlatmaktadır.
MİMARİLER
Her türlü dış etki ve saldırılardan korunmak insanoğlunun yaptığı ilk reflekslerden biri oldu. Bu amaçla ilk sığındığı yerler ağaçların yüksek dalları ya da kovukları oldu. Daha sonra yaşamını, bulduğu mağaralarda sürdürmeye başladı. Yüzyıllar ilerledikçe gelişen insan zekası ve yaşamı güçleştiren doğal koşullar, insanoğlunu hem daha sağlam bir barınma yeri yapmaya, hem de gelişen ihtiyaçlarla birlikte konut dışı yapılar (köprü, su kemeri, baraj, geçit, ibadet yeri v.b.) yapmaya zorladı. Bugün çok çeşitli dallarda gerek duyulan yapı yapma süreci de, bu şekilde başlamış oldu. Çeşitli amaçlar için yapılması gereken yapıların inşası ile birlikte, mimarlık bir meslek dalı olarak ortaya çıktı. Önceleri usta çırak ilişkisiyle başlayan ve yüzyıllar boyunca da böyle devam eden mimarlık eğitimi, ilerleyen çağlarda büyük değişimlere uğradı. Günümüzde artık akademide eğitim almış uzmanlar tarafından yürütülen mimarlık mesleği, daha rasyonel daha kullanıma uygun yapıların yapılmasına olanak sağladı. Bu süreçle birlikte klasik, neo klasik, gotik, barok, modern ve postmodern üsluplar ortaya çıktı ve bu üsluplar mimariye de yansıdı.
RAGHU RAİ
18 Aralık 1942 yılında bugün Pakistan sınırlarında olan Jhhang’da doğanRaghu Rai mühendislik eğitimi aldı. İki yıl süren devlet hizmetinin ardından 1964 yılında başladığı fotoğrafa ağırlık verdi ve fotoğraf onun için yeni bir hayatın başlangıcı oldu.
Hayatını sürdürebilmek ve çalışmalarını devam ettirebilmek yanında dünyayı kameranın gözünden keşfedebilmek amacıyla fotomuhabiri olmaya karar verdi.
1977 yılında dünyanın en saygın fotoğraf ajanslarından biri olan Magnum’a katılan Raghu Rai’nin fotoğrafları Time, New York Times, Stern, Paris Match, Geo, National Geographic gibi önemli gazete ve dergilerinde yayınlanmaya başladı.Ayrıca, renkli ve siyah beyaz fotoğraflarından oluşan çalışmaları Hindistan’da ve dışında pek çok ülke ve şehirde sergilendi. Son on yılda üç kez World Press Photo Foundation’un uluslararası jürisine davet edildi.
Gerçekleştirdiği son proje Greenpeace adına çevre feleketleri ve kurbanlarına ilişkin bir kitap ve gezici bir sergidir. Sergi Johannesburg’da yapılan Dünya Zirvesi sırasında da açılmıştır.
Ülkemizde ilk kez gerçekleştireceği sergi için “Ülkem ve İnsanları” çalışmasını seçen Raghu Rai ayrıca diaları eşiğinde fotoğrafları üzerine bir söyleyişi de yaptı.
SAVAŞTAN KESİTLER
Ajans Vu fotoğrafçılarından ve Mayıs 2004’de İFSAK’ın konuğu olarak İstanbul’a gelen Greene’in “Savaştan Kesitler” başlıklı sergisi Tarih Vakfı Darphane-i Amire’de 24 Kasım 2004 cumartesi günü açıldı…
1993 ve 2004 yıllarında World Pres Photo yarışmasında çeşitli dallarda 1.lik ve 2.lik kazanmış olan Greene; Liberation, Paris Match, Time, The New York Times Magazine, News-Week, Stern, Fortune, Le Nouvelve Observateur için çeşitli zamanlarda haber fotoğrafçılığı yapmıştır. 1993 ve 2004 yılları arasında yoğun olarak Çeçenistan ve Irak’ta bulunan fotoğrafçının Perpignan’dan Arles’e kadar birçok festivalde kişisel ve grup sergilerinin yanısıra seminer çalışmaları yapmıştır..
“Savaştan Kesitler” sergisi Greene’in son yıllarda çektiği çeşitli savaş fotoğraflarından oluşmakta.
İNANÇ
Hüsnü Atasoy danışmanlığında çeşitli bakış açılarına sahip 11 amatör fotoğrafçının ‘inanç’ kavramından yola çıkarak İstanbul’da batıl inanç gelenekleri ve törenleri üzerine Şubat 2004 tarihinden bu yana yaptığı çalışmalardan oluşan fotoğraf sergisi.
Türbeler, kiliseler, camiler ve çevresinde olup bitenleri gözleyen, dinen kabul edilmemiş olsa da geleneksel düzlemde ‘ölüden medet umma’ anlayışını sorgulayan fotoğrafçılar bu konuyu görsel bir dille ifade etmeye çalışıyorlar.
Katılımcılar: Yüksel Altun, Bengi Lostar, Onur Çakmak, Funda Kaya, Özlem Üçüncüoğlu, Kumru Kayserilioğlu, Gülten Sarı, Perihan Güngörür, Tuba Akfırat, Şarafettin Kutlu, Gülnur Güner.
PAT!
“ Pat ! ”, Mısır’da çekilmiş gezi fotoğraflarından oluşan bir sergiydi. Gezi kavramının ve bunun fotoğrafla birlikteliğinin görece olduğundan hareketle, kendi çizgisi içinde bilindik ve alışılmış Mısır fotoğraflarından oldukça farklı, piramitlere ve firavunlara yaklaşmadan ama gündelik hayatın ayrıntılarından ve fotoğrafın metaforik kullanımından asla uzaklaşmadan başka bir gözle geziyi yansıtıyordu.
Sergideki bir kısım fotoğraf, kendi içinde birkaç fotoğrafa bölünerek bir anlamda “ Pat ! ” lıyor ve sergi mekanının geniş bir bölümüne yayılıyor gibiydi. Fotoğrafların yer yer sıradanlığı ve bilindik Mısır imgesinin alışılmış ihtişamından uzaklığı, patlayanin Mısır mı, yoksa mısır mı olduğu konusunda izleyiciyi serginin ismi ile başlayan bir küçük şaşırtmacanin içine sokuyordu.
YÜZDE 100
Kulis sahne arkası, sahne çukuru, koridor. Sevinçler, şakalar, heyecanlar, gülüşmeler, düşünenler, ağlayanlar, üzülenler ama her şeye rağmen sahne, her seferinde ilk günkü gibi, her seferinde heyecanlı ve ortaya çıkan yapıt.
Halbuki dışarıda değişen hiçbir şey yok!
AHRAZ
AHRAZ (Sağır ve Dilsiz): Korku, endişe ve içsel çatışmalarla dolu bir yaşamı sergiliyor.
İçinde bulunduğumuz çağ bir kimlik kargaşasıyla geldi. Çağa uymak, değişimden geçmek sürekli bir çatışmayı da birlikte getiriyor.
Kız çocuklarının okutulmadığı ve kadın haklarının yeterince tanınmadığı toplumumuzda iki cins arasındaki kutuplaşma daha da belirgin bir hale geldi ve bir çok kadın riyakarlığa, ikiyüzlülüğe mahkum edildi.
AHRAZ olmayalım.
10. FOTOĞRAFINLA GEL
2004 yılında fotoğrafseverler 10.kez fotoğrafları ile gelenler birlikte bir sergi oluşturdular.
Bu sergide herhangi bir boyut sınırlaması yoktu.
Herkes bir fotoğrafını biraz sevgi biraz da özen katıp iki saatlik sergileme sonrasında başka bir fotoğrafsevere hediye etti.
Katılımcılar, İFSAK’ın kokteyl söyleşilerine dalarken sergi sürekli olarak yeni katılımcılarla büyüdü.
Sergi sonunda yapılacak çekiliş ile her katılımcı başka bir katılımcının fotoğrafını belki de yeni bir dost kazanmış olarak, sevgisiyle ayrıldı sergiden.
14. FOTOMARATON
AMAÇ: İFSAK 20. İSTANBUL FOTOĞRAF GÜNLERİ etkinliklerinde yer alan 14. FOTOMARATON, amatör fotoğrafçılarımızın sınırlı süre ve malzeme ile ne üretebildiklerinin ortaya konması ve İstanbul’un 48 saatinin fotoğrafa gönül vermiş insanlar tarafından belgelenmesidir.
KONU: Yarışmacılara start anında İstanbul ile ilgili 3 ayrı konu bildirildi ve İFSAK tarafından verilen film ile bu 3 ayrı konudan fotoğraf çekmeleri istendi.
KATILIM: 19 Kasım 2004 tarihinde İFSAK dernek merkezinden renkli negatif filmlerin dağıtımı ve konu bildirimi ile beraber 14. FOTOMARATON başladı. Verilen negatif filmler özel olarak işaretlendi. Yarışmacılar FOTOMARATON’a bu film ile katıldı, işaretsiz film iade edenler yarışma dışı kalmış sayıldı.
İFSAK tarafından teslim alınan filmler banyo ettirildi ve her kareden 1 adet 10×15 cm baskı yapıldı. Yarışmacılar 24 Kasım 2004 Çarşamba günü saat 18:00 – 21:00 arasında İFSAK dernek merkezine gelerek basılan fotoğraflarını teslim aldı ve kendilerine verilen paspartuya her konudan bir adet fotoğrafı yapıştırdı. Her konudan bir fotoğraf sunamayan yarışmacı da değerlendirmeye alındı, başarılı bulunanlar işaretlendi, ancak bu yarışmacı ilk beş içinde yer alamadı. Fotoğrafların tesliminde her katılımcıya 14. FOTOMARATON katılım belgesi verildi.
Tüm paspartuların Seçici Kurul tarafından değerlendirmesi ile 14. FOTOMARATON’un ilk beş derecesi belirlendi ve sergi açılışı esnasında dereceye giren yarışmacılara İFSAK madalyaları dağıtıldı. Bu sergide 14. FOTOMARATON’a katılan bütün yarışmacıların fotoğrafları yer aldı ve daha sonra bu fotoğraflar İFSAK arşivine alındı.
SEÇİCİ KURUL: Refik Ongan, Hakan Kızılcıkoğlu, Mehmet Akgül, Suha Kocaoğlu.
HALUK ÇOBANOĞLU İLE “FOTOĞRAF EDİTÖRLÜĞÜ” ÜZERİNE ATÖLYE ÇALIŞMASI
Fotoğraf editörünün rolü nedir? Konuları zihninde canlandırmak (story board tekniği). Gündemin rüzgarı ve yaratıcı konular. Okuyucunun tercihi ne kadar belirleyici? Konuya göre fotoğrafçı seçimi. Fotoğraf kullanımı (fotoğraf edisyonu). Fotoğrafın kesilerek kullanımı ve etik sorunlar. Haber fotoğrafçılarının teorik ve teknik donanımları nelerdir? Dijital fotoğrafın getirdiği yenilik, fotoğrafçının “doğal” editörlüğü, editorial fotoğrafta web sitelerinin önemi…
Bir bilinçaltı durumu; Batı, Doğunun nasıl fotoğraflanmasını bekliyor? World Press Photo’dan örnekler…
Türkiye ve yurtdışında fotoğrafın basında kullanımı, yanlış nerede?
Yurtdışından Life, National Geographic, “New york Times”, “Guardian”, “Vanity Fair” vb. yayın organlarından ve önemli fotoğrafçılardan fotoğraf edisyonları. Kurs katılımcılarının tek fotoğraflarının seçimi veya konulu fotoğraflarından foto röportaj/hikaye/belgesel proje üretimi.
TEKNİKLER: Kurs boyunca audiovisual ve analog tüm sunum teknikleri kullanılacaktır.
PANEL
Değişim/Gelenek Döngüsü ve Fotoğrafçının Durumu
Toplumların değişime alışabilmek için uzun zamanlarının olduğu eski çağların aksine, günümüzde insan değişimin akıl almaz hızı karşısında giderek derinleşen bir bunalım yaşıyor. Bu aşırı hızın yarattığı durum üzerine entelektüel düşünce seanslarıyla zihnimizi diri tutmakta yarar var. Bir fotoğrafçının hatta daha geniş bir bağlamda sanatçının bu süreçten nasıl etkilendiği ya da süreci nasıl etkileyebileceği oldukça ilginç tartışmalara açık bir konu gibi görünüyor.
Katılımcılar: Prof. Süleyman Seyfi Öğün, Nazif Topçoğlu, Volkan Dede, Serkan Dora (moderatör)
İFSAK 20 İstanbul Fotoğraf Günleri Açılış Töreni 1 Kasım 2004 İtalyan Kültür Merkezi
Ülkem ve İnsanları Raghu Rai 02-15 Kasım 2004 19:00 Taksim Sanat Galerisi
Pat Vedat Ozan 04-19 Kasım 2004 19:00 Koç Allianz Sanat Galerisi
Yemek Yemek Kenji Kawamoto 05-30 kasım 2004 19:00 Kargart kadıköy
Kanada Manzaraları /Çin Malı
Lorrain Field 06-30 Kasım 2004 14:00 Tarihi Darphane Binaları Salon 1.1
Değişim 06-30 Kasım 2004 14:00 Tarihi Darphane Binaları Salon 4.1
Dünden Bugüne adapazarlı grup.5 06-30 Kasım 2004 14:00 Tarihi Darphane Binaları Salon 1.4 / 1.5
Alternatif Baskı Teknikleri İFSAK Loris Medici Atölyesi 06-30 Kasım 2004 14:00 Tarihi Darphane Binaları Salon 1.6
Savaştan Kesitler Stanley Greene 24 Kasım – 08 Aralık 2004 19:00 Tarihi Darphane Binaları Salon 1.2/1.3
Eldivensiz Onur Çakmak 06-23 Kasım 2004 14:00 Tarihi Darphane Binaları Salon 1.2/1.3
Doğuda Kadın Olmak Nazan Tuna 06-17 Kasım 2004 18:00 Dünya Kitapevi Sergi Salonu
Gece BUFOK 07-20 Kasım 2004 15:00 Tarık Zafer Tunaya Sergi Salonu
Anısına Othmar Pherschy 07-25 Kasım 2004 15:00 İFSAK Sergi Salonu
Mimariler Özer Kanburoğlu 17-30 Kasım 2004 19:00 Taksim Sanat Galerisi Alt Salon
Ahraz Zerrin Ünalan 18 Kasım – 10 Aralık 2004 19:00 Basın Müzesi Sanat Galerisi D-E salon
İstanbul:Geçmişten Günümüze İFSAK Üyeleri 18 Kasım – 10 Aralık 2004 19:00 Basın Müzesi Sanat Galerisi B-C salon
Yüzde 100 Yalçın Savuran 19 Kasım – 03 Aralık 2004 19:00 Dünya Kitapevi Sergi Salonu
Anadolu 2005 İzzet Keribar 20-30 Kasım 2004 19:00 Taksim Sanat Galerisi
İnanç İFSAK Hüsnü Atasoy Atölyesi 22 Kasım – 03 Aralık 2004 19:00 Tarık Zafer Tunaya Sergi Salonu
“Gezinti” İFSAK -Kasımpaşa Yuvası Çocuk Fotoğraf Atölyesi 20 Kasım 2004 16:00 Tarihi Darphane Binaları Salon 4.1
“Cennet’ten Fotoğaflar” Aziz Nesin Vakfı Çocuk Yurdu 20 Kasım 2004 16:45 Tarihi Darphane Binaları Salon 4.1
“Çocukların Gözünden” EGV – Fındıkzade Eğitim Parkı Fotoğrafçı Çocuklar 20 Kasım 2004 17:30 Tarihi Darphane Binaları Salon 4.1
“Gezinti” İFSAK -Kasımpaşa Yuvası Çocuk Fotoğraf Atölyesi 27 Kasım 2004 18:00 Turkcell Gösteri Salonu
“Cennet’ten Fotoğaflar” Aziz Nesin Vakfı Çocuk Yurdu 27 Kasım 2004 18:45 Turkcell Gösteri Salonu
“Çocukların Gözünden” EGV – Fındıkzade Eğitim Parkı Fotoğrafçı Çocuklar 27 Kasım 2004 19:30 Turkcell Gösteri Salonu
“Değişim ve Gelenek Üzerine” 20 Kasım 2004 12:00 Tarihi Darphane Binaları
“Fotoğraf Editörlüğü” 24 Kasım 2004 Haluk Çobanoğlu
Film Teslimi ve Konu Bildirimi 19 Kasım 2004 İFSAK
Fotomaraton Sergisi 27 Kasım – 16 Aralık 2004
10.Fotoğrafınla Gel Sergisi 28 Kasım 2004 14:00 İFSAK Sergi Salonu