Döndün Yine İlk Dördün – Kitap İmza Etkinliği / İhsan Tolga Büyükada

İFSAK Etkinlikleri Tüm Hızıyla Devam Ediyor!

Konuk olarak Tolga Büyükada ’yı ağırlayacağımız Kitap İmza Etkinliğinde; Büyükada, 2022 yılında yayımladığı “Döndün Yine İlk Dördün” şiir kitabını imzalayacak ve okurları ile kitap ve haiku hakkında sohbet edecek.

5 Kasım 2022, Saat 15:30 ‘da İFSAK, Lokal ’de.

Tolga Büyükada;

1973 yılında İzmit’te doğdu. Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesinden mezun oldu. Yaklaşık 20 yıldır ilaç sektöründe satış pazarlama bölümlerinde çalışmakta. Halen özel bir şirkette yönetici olarak görev yapmaktadır.

2010 yılında İFSAK ’la tanıştı, 2012 yılında üye oldu. 2015-2017 yılları arasında İFSAK Yönetim Kurulu üyeliği ve Sinema Birim Sorumluluğunu üstlendi, Etkinlikler Birimine destek verdi. 2019-2021 yılları arasında İFSAK Yönetim kurulunda Sinema Biriminde Kısa Film Yarışmaları Koordinatörü olarak görev yaptı. İFSAK bünyesinde birçok atölye ve projelerde bulunan, İFSAK Blog ’ta şiir, sinema ve hayata dair yazıları da yayınlanan Tolga Büyükada, 2021-2023 döneminde de İFSAK Yönetim Kurulu Üyeliği görevine devam etmektedir.  

 

Döndün Yine İlk Dördün;

Büyükada, 2013 Yılında Yalçın Savuran ’ın yürüttüğü ‘Sinemayı Okumak’ atölyesinde haiku ile tanıştıktan sonra, kendisinin hepsine haiku diyemediği üç satırlık sözler yazmaya başladı. Dokuz yıldır yazdığı üç satırlık sözlerinin bir bölümünü 2022 yılında ‘Döndün Yine İlk Dördün’ isimli şiir kitabında topladı.

Haiku, 1600’lü yıllarda Başo (Matsuo Kinsaku) tarafından, Japon edebiyatına ve sonrasında tüm dünyaya yayılmış şiir biçimidir.  Oruç Aruoba, Başo’nun haiku çevirilerini topladığı ‘Kelebek Düşleri’ kitabında haiku ile ilgili şunları söylüyor:

Haiku, Japon yazınında geliştirilmiş bir deyiş/yazış biçimidir—dünya yazınının da bilinen en kısa metin biçimi…

Uzmanları, Batı yazınındaki, benzerlik kurulabilecek metin biçimleriyle (aforizma, epigram) karşılaştırılmasına karşı çıkarlar; Doğu yazınının yakın sayılabilecek biçimleri (rubai, beyit) ise, ‘kısalık’ öğesi dışında, açık şiirsel özellikleriyle, haikudan farklılık gösterir: Haiku, ne ‘nazım ne de ‘nesir ’dir—daha doğrusu, böylesi bir ayrıma izin vermeyen bir nitelik taşır: ‘’ düzyazı şiir’’ kavramıyla (belki de yapay olarak ayrılan) iki yazın biçimini birleştirsek de, bu kez, ‘şiir’ olma da, ‘düzyazı’ olma da, yanlış anlaşılmış olur.. —Şöyle söyleyebiliriz: haiku, şiir özellikleri taşıyan bir düzyazı; düzyazı özellikleriyle yazılmış bir şiir, biçimidir.

Haiku, on yedi hece (‘nefes’) içeren üç dizeden (‘soluk’) oluşur; bu anlamda onu bir ‘bent’ olarak görmek de doğru değildir, çünkü zaten tek bir metindir—başka bir şey söylenip yazılamayacağına göre, ‘ötekileri ’nden—öncekilerinden ve sonrakilerinden—ayırt edilebilecek bir ‘birim’ değildir; kendisi, kendi içinde bir bütündür.

Bazı yorumculara göreyse, haiku, tek bir ‘soluk ’tur: Japonca ’da tek bir seferde dile getirilebilecek en küçük anlam bütünü—ileti toplamı—dır.

Bu kısa şiir türünün belli kuralları vardır; Japoncada 5/7/5 hece ölçüsüyle yazılır (ilk satır beş, ikinci satır yedi ve üçüncü satır beş hece) mutlaka mevsim belirteci, eylem ve duraksama(es) bulundurması gerekir

Birkaç örnek vermek gerekirse;

Eski havuz ya

Kurbağa atlar içine

Suyun sesi

Bu haiku Başo ’nun en meşhur haikusuymuş ve hemen her Japon bu haikuyu bilirmiş.

Kitaptan bir şiir;

Çiy tanesi—

Kırağı ol yine gel

Başım üstüne

Afiş tasarım: Sara Arslan