Bir Sergi Hikayesi– Mehmet Çağlarer

Bir Sergi Hikayesi– Mehmet Çağlarer

İFSAK Etkinlikleri Tüm Hızıyla Devam Ediyor!

Konuk olarak Mehmet Çağlarer’ i ağırlayacağımız etkinlikte; “  Bir Sergi Hikayesi ” temalı söyleşiyi yapacağız. Söyleşimize tüm üyelerimizi, fotoğraf ve sanatseverleri davet ediyoruz.

7 Kasım 2023, Saat 19.30 ‘da İFSAK, Nurettin Erkılıç Salonu’nda.

Bir Sergi Hikayesi
Her serginin hazırlanmasının bir macerası/hikayesi vardır, olmalıdır.
Bu sohbette bu maceraya hazırlanmanın aşamalarını adım adım konuşacağız.
1- Neden bir sergi açmak?
2- Konu ve yaklaşım belirlemek –  Sergiye hazırlanmak
3-Sergi kişisel mi toplu mu olmalı?
4- Fotografları çekip işlemek.
5- Fotografları seçmek
6- Fotografların boyut ve formatını belirlemek.
7- Sergi salonunun belirlenip hazırlanması
8- Serginin duyurumu ve iletişimi
9- Fotografların asılma kurgusu
10- Sergi kataloğu hazırlamak.
11- Davetlileri belirleyip davetiye hazırlamak.
12- Açılış günü için ipuçları.
Mehmet Çağlarer;

İstanbul doğumludur ve 4-5 yaşında iken ilk fotograf makinesini edindi.

İlkokulda yıllarında evde ilk derme çatma karanlık odasını kurdu. Filmlerini yıkayıp (banyo edip) kontak baskılar yapabilmeye başladı. Liseye kadar fotoğraftan anladığı net ve düzgün sonuçlar ortaya çıkarmaktı.

Lise 2’de bir gazetede gördüğü bir fotoğraftan çok etkilendi, kafasında fotoğrafa dair yeni sorular doğdu.

Hep fotoğrafçılık okuyup fotograf sanatçısı olmak isterken, o dönemde Türkiye’de böyle bir okul olmadığı için ikinci tercihi olarak İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Bölümü’nde okuyup mezun oldu.

Üniversitenin ilk yıllarında, ilk agrandisörünü aldı.

 Fotoğraflarını tesadüfen gören bir Gazete Genel Yayın Müdürü tarafından gazetede foto muhabiri yapıldı.

Yeni insanlar tanımak ve yeni şeyler öğrenmek amacıyla, kimseyi tanımadığı ama hep adını duyduğu İFSAK’ın kapısını çaldı ve  (37) numaralı üye oldu. Orada yeni yol arkadaşları ve fikirler edindi.

Yine o dönemde değerli fotograf ustası İsa Çelik’le tanıştı. Onun atölyesinde 3-4 yıl çok değerli bilgiler edindi ve sanatta usta-çırak ilişkisinin önemini kavradı.

Daha sonra yurt dışına çıktı ve Suudi Arabistan’dan ABD, Almanya, İngiltere’ye kadar dünyanın önemli pek çok önemli gazetesinde hem teknik yönetici hem de fotografçı olarak çalıştı.

Son olarak Türkiye’de Hürriyet Gazetesi ve bağlı dergilerinde çalışıp fotoğrafları yayınlandı.

Bu dönemde fotograf işleme/Photoshop ile tanışıp yeni teknikler öğrenmeye başladı ve bu öğrenme süreci halen de sürüyor.

2000 yılından itibaren yalnızca fotoğrafçılık yapmayı seçti. Bu seçimden önce, o dönemde sistematik örneği olmayan dar bir alan aradı ve bu, sahne arkasındaki hayat ve sanatçı portreleri oldu.

Bu çalışmalar halen sürmekte olup başka bazı kurumsal çekimler de eklendi.

Ayrıca, bazı özel kurumlarda ve belediyelerde fotograf atölyeleri yapmakta.

Ayrıca Fotografta Yeni Sözler Atölyesi adında bir fotograf oluşumu başlatıp yetenekli ve istekli bir ekibe özel teknikler aktarmaktadır.

Çağlarer, yurt içi ve dışında çoğu kişisel olmak üzere yaklaşık 80 sergide fotoğraflarını sergiledi.

Afiş tasarım: Sara Arslan