İFSAK Etkinlikleri Tüm Hızıyla Devam Ediyor!
Konuk olarak Mehmet Çağlarer’ i ağırlayacağımız etkinlikte; “Fotografta Zamanın Ruhu ve Özgün olmak” temalı söyleşiyi yapacağız. Söyleşimize tüm üyelerimizi, fotoğraf ve sanatseverleri davet ediyoruz.
26 Mayıs 2022, Saat 19.30 ‘da İFSAK, Nurettin Erkılıç Salonu’nda.
Fotografta Zamanın Ruhu ve Özgün olmak;
Zamanın Ruhu kavramı, tarih boyunca bireysel tercihlerden siyasete, spora, buluş ve keşiflere kadar insana dair her şeyi belirlemiştir. Doğaldır ki bu kavram, tüm dallarıyla sanatta da etkin olmuştur. Belki de o nedenle “Sanatçı çağının tanığıdır” denir.
Bu söyleşide kuşkusuz fotograf sanatı özelinde bu “ruh” ‘un bazı sanatçıları nasıl tek tipleştirdiğini ve bazı sanatçıların yaratıcılığını nasıl beslediği konuşulacak.
Fotograf sanatçısı, dönemin akımlarından etkilenip pek çok benzeri yapılan konuları çekerek, yaygın teknikleri kullanarak edilgen bir durumda mı kalmalı yoksa zamanın ruhundan beslenip yeni sözler mi söylemelidir?
Ya da özgün olmadan sanat yapılabilir mi?
Söyleşide bu konular konuşulup tartışılacaktır.
Mehmet Çağlarer;
İstanbul doğumludur ve 4-5 yaşında iken ilk fotograf makinesini edindi.
İlkokulda yıllarında evde ilk derme çatma karanlık odasını kurdu. Filmlerini yıkayıp (banyo edip) kontak baskılar yapabilmeye başladı. Liseye kadar fotoğraftan anladığı net ve düzgün sonuçlar ortaya çıkarmaktı.
Lise 2’de bir gazetede gördüğü bir fotoğraftan çok etkilendi, kafasında fotoğrafa dair yeni sorular doğdu.
Hep fotoğrafçılık okuyup fotograf sanatçısı olmak isterken, o dönemde Türkiye’de böyle bir okul olmadığı için ikinci tercihi olarak İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Bölümü’nde okuyup mezun oldu.
Üniversitenin ilk yıllarında, ilk agrandisörünü aldı.
Fotoğraflarını tesadüfen gören bir Gazete Genel Yayın Müdürü tarafından gazetede foto muhabiri yapıldı.
Yeni insanlar tanımak ve yeni şeyler öğrenmek amacıyla, kimseyi tanımadığı ama hep adını duyduğu İFSAK’ın kapısını çaldı ve (37) numaralı üye oldu. Orada yeni yol arkadaşları ve fikirler edindi.
Yine o dönemde değerli fotograf ustası İsa Çelik’le tanıştı. Onun atölyesinde 3-4 yıl çok değerli bilgiler edindi ve sanatta usta-çırak ilişkisinin önemini kavradı.
Daha sonra yurt dışına çıktı ve Suudi Arabistan’dan ABD, Almanya, İngiltere’ye kadar dünyanın önemli pek çok önemli gazetesinde hem teknik yönetici hem de fotografçı olarak çalıştı.
Son olarak Türkiye’de Hürriyet Gazetesi ve bağlı dergilerinde çalışıp fotoğrafları yayınlandı.
Bu dönemde fotograf işleme/Photoshop ile tanışıp yeni teknikler öğrenmeye başladı ve bu öğrenme süreci halen de sürüyor.
2000 yılından itibaren yalnızca fotoğrafçılık yapmayı seçti. Bu seçimden önce, o dönemde sistematik örneği olmayan dar bir alan aradı ve bu, sahne arkasındaki hayat ve sanatçı portreleri oldu.
Bu çalışmalar halen sürmekte olup başka bazı kurumsal çekimler de eklendi.
Ayrıca, bazı özel kurumlarda ve belediyelerde fotograf atölyeleri yapmakta.
Ayrıca Fotografta Yeni Sözler Atölyesi adında bir fotograf oluşumu başlatıp yetenekli ve istekli bir ekibe özel teknikler aktarmaktadır.
Çağlarer, yurt içi ve dışında çoğu kişisel olmak üzere yaklaşık 80 sergide fotoğraflarını sergiledi.
Afiş Tasarım: Ece Ural, @eceuraldesign